BAYRAM ŞEKERİ

   O gün hava çok güzeldi,annesi yasemini yanına çağırıp eline 50 kuruş uzattı ve _şeker al da gel fakat çabuk ol dedi.Yasemin parayı aldı ve hoplaya zıplaya yola çıktı.Her zamanki gibi kadın bakkal teyzeye gidiyordu annesi bu aralar  naneli royal şekerleri çok sever olmuştu ,her gün bir miktar para veriyor ve şeker almaya gönderiyordu.Yolda gökyüzünün bulutlandığını gördü ,biraz ürperdi küçük kız.Adımlarını hızlandırdı aceleyle şekerleri almış koşar adım dönüyordu ,birden şimşek çaktı ve gök şiddetle gürlemeye başladı yasemin dehşet içinde haykırarak koşmaya başladı koşarken gözleri çevresini görmüyor ezbere koşuyordu birden bir el onu tuttu _dur kızım korkma korkma dur bak bakayım yüzüme diyen tatlı sevecen ses öğretmeninin sesiydi.Hala gök gürlemesi devam ediyordu her gürleme sesinde çırpınan kızı yaşlı öğretmen güçlükle sakinleştirdi,aslında yasemin gök gürültüsünden korkan bir çocuk değildi,taaki anneannesinin ona eski bir hikaye anlatışına kadar.Bu hikayedede gök gürültüsü vardı ve gökten inen bir çengel suçluları göğe çekiyordu ,yasemin bu hikayeden sonra gökten çengel ineceğini ve kendisini yukarıya çekeceğini sanarak korkmaya başlamıştı.Öğretmen Kamil beyin tatlı sesiyle verdiği öğütler yasemini rahatlatmış ,yağmurun da dinmesinin verdiği huzurla evinin önüne gelmişti.Birden bahçede koşuşan çocukların önünden kaçan horozu gördü çocuklar kovalıyorlardı nihayet evin zilini çaldı annesine şekerleri verdi balkona çıktı ,karşıki balkondan serap abla __yasemincim sende oruç tutacakmısın diye seslendi yasemin şaşırmıştı ne demek istendiğini anlamamıştı aklına bahçede ki horoz gelmişti.Ertesi gün okula gittiğinde de bazı arkadaşlarından oruç diye bir kelime duymuş yine aklına beyaz horoz gelmişti.Yasemin beyaz horozun oruç denen şey olduğunu ve herkesin onu tutmak için hazırlık yaptığını sanıyordu.Akşam babası geldiğinde ona oruç tutmak istediğini herkesin oruç kovaladığını söyledi ,babası muzip bir gülüşle evet herkes kovalar ama kimse tutamaz dedi.Baba sende tutacakmısın deyince hayır kızım sende tutma yazık değilmi   beyaz horoza sakın kovalama diye tembih etti.Yasemin okuluna gidip geliyordu bu esnada arkadaşlarından bayram hazırlıklarını duyuyor ve onların neye sevindiğini merak ediyordu.Nihayet bayram gelmişti fakat bu evde hiç bayram için hazırlık yapıldığını görmemişti.Okulda ,apartmanda arkadaşları sevinçliydiler yasemin de sevinmek istiyordu ne vardı bu bayramda görmek istiyordu.Babasına israr etti seniha teyzeye gitmek istediğini söyledi.Babası izin verdi sadece karşı dairedeki yaşlı çok samimi komşuları şerife hanım teyzeye ve onun üst katındaki seniha teyzeye gitmek üzere yasemin ve üç kız kardeşi evden çıktılar önce karşı daireye gittiler.oradan çıkar çıkmaz seniha teyzeye yöneldiler.Seniha teyze 6 numaralı dairede yaşlı annesiyle birlikte oturan 45 yaşında babacan yapılı bir kadındı.Sık sık yaseminlere gelir adeta iki erkeğin sohbeti gibi yaseminin babasıyla sohbet ederdi.Bu sert mizaçlı ,dürüst ,konuşkan kadının yumuşacık bir kalbi vardı hiç evlenmemişti çocukları çok severdi.Yasemin zili çaldı kapıyı seniha teyze açmıştı karşısında yanyana dizilmiş dört kız kardeşi birden görünce gülerek şefkatle onları içeri aldı.Buyrun çocuklar ne iyi ettinizde geldiniz bakiiim diyerek hepsini küçük odaya yönlendirdi.Somyaya boy sırasına göre dizildiler.Seniha hanım yere geniş bir örtü açtı ufak ayakları olan tahta bir masa koydu;su böreği,kurabiye,özbek pilavı ve zerdeyi yerleştirdi ,gelin çocuklar hep beraber yiyelim dedi.Çocuklar oturmak istemediler israrla çekiştirerek onları oturttu.Seniha teyzede hikaye boldu çeşitli komik şeyler anlatıp gülmekten kırdı geçirdi.Evlerine dönme vakti geldiğinde herbirine birer tane üstünde kedi-tavşan gibi hayvanların resimleri olan mendil verdi.Mendiller şeker doluydu bohça edilerek düğümlenmişti.Çocuklar mendillere pek sevinmişlerdi.Neşeyle evlerine döndüler.Böylece yasemin pek merak ettiği bayramın ne olduğunu öğrenmişti