The Colours Of Life
  IKI KADIN
 

 

                                             İKİ KADIN

            İngilizce dil kursuna gitmek üzere yola çıktım. İngilizce iki sayfayı zor bulan bir metni uzun zamandır bir türlü Türkçe'ye çevirtememiştim.Yazının göçmenlikle ilgili olduğunu öğrenenlerin yüzünün rengi kaçıyordu ve aceleyle hayır biz bu türlü şeyleri çevirmiyoruz diyorlardı.Bu ünlü kurstada aynı şey oldu.Üzgün ve birazda sinirli bir şekilde binadan çıktım nasıl bir yerde yaşıyorum ki resmi bir kağıda bile insanlar kafayı takıp hemen karşısındakini yargılama yoluna gidiyorlardı.Ya birde cevabi mektubu yazdırmak istesem aman Allah'ım olacak gibi değil ,kardeşimi telefonla arayıp konuşmalıyım ve bu çeviri işini ona havale etmeliyim böyle düşüne düşüne yürürken büyük parkın önüne gelmiştim oradan geçmek istedim ki komşumu gördüm uzaktan selamlaştık ,ısrarla yanına çağırdı yorulmuştum peki dedim hava güneşli ve çok güzeldi.Erken gelen baharın yaşandığı bir gündü.Şurdan burdan ekonomik zorluklardan konuşurken komşumu süzüyordum o da kendi için yaşayamayan kadınlardan biriydi,genç yaşta ihtiyar olanlardan .Her türlü meşru,insani, en masum isteklerini gömmek zorunda kalıp erkenden ihtiyarlık elbisesini giymiş kadınlardan biri.
3 yaşındaki torununu bisikletiyle parka getirmiş onunla oyalanmaya çalışıyordu.Avutulan kendisiydi çocuk değil,Emine hanım kendisini avutmaya çalışıyordu.Kızkardeşinden bahsetmeye başladı altıncı kızını doğuran kardeşi kederler içindeymiş en küçük kızkardeşle aynı sıralarda doğum yapmışlar berikinin altıncı kızı dünyaya gelirken öteki üstüste iki erkek çocuk doğurmuş.Kız sayısını çoğaltan kadın zaten üzüntü içindeyken öz annesi sobanın üstünde kaynayan su dolu kazanı göstererek kız n e işe yarar ? O bebeği al da şu kazana batır batır da çıkar ölsün akılsız daha ne duruyorsun demesiyle iyice yıkılmıştı. Üzüntü ve kederden altıncı kızını doğuran Sabiha'nın yanağındaki ben irileşmiş doktor doktor gezmeler ,tetkikler derken kanser olduğunu öğrenmişti.Neden hiç bir şey değişmiyor?21. yüzyıla girmek ,çağ atlamak bunlar hep laf 21.yüzyıla benim yaşadığım bölgede henüz girilmedi.20. yüz yıl burada tam anlamıyla yaşanmadıki ötesini farkedebilelim.Kıyafetler,eşyalar belki modernleşmenin alametleri fakat bu çok yanıltıcı bir durum .İnsanlarla birebir konuşup aralarında yaşayınca korkunç gerçekler insanın yüzüne tokat gibi iniyor..Bütün bunların farkında olmak yüreğimdeki acıyı artırıyo
r.

 
 

© Copyright Colours Of Life Tüm Hakları saklıdır
 
 
© Copyright Colours Of Life Tüm Hakları saklıdır myspace layouts

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol