SIRADAN BİR AKŞAM


  Akşam yemeği faslı bitmişti , kadın mutfakta çay hazırlıyordu.Nazım ,oturma odasından kültablası getirmesi  için seslenirken kadın ; sanki ben atelyede ki işçilerinden biriyim ,ne olurdu bir gün de güzel bir ses tonuyla ve adımla seslenseydi.Eskiden ismimi ne kadar sever ve beğenirdim şimdilerde ismim bana yabancı gibi oldu sanki başka bir kadının ismi gibi hissediyorum.
   İçeridekine dayanamaz haldeyim ya mutfağa ya da onun olmadığı evin başka bir köşesine kaçıyorum ,keşke beni hiç görmese,keşke çok uzaklarda olsam olabilsem diye düşünürken mutfağın kapısından hiddetle bağıran sesle kendine geldi --ayyyh korktum niçin aniden geliyorsun dedi.
    --sana hesap mı verecem o... çocuğu nerde kaldı kültablası diye bağırdı.
 Unuttum getiriyordum deyip aceleyle tablayı aldı , mutfak kapısından geçmek için çekilmesini bekledi, çekilmedi gidecek gibi döndü tam kadın  geçerken  Nazım başına yumruk indirdi.Kaçmaya çalıştı, duvarın önünde omuzlarından tutup ensesine ve başının arkasına yumruk indirmeye devam etti.Yine kaçamadı ve bu aşşağılık yaratığın elinde kaldım diye geçti içinden.
    Birkaç dakika sonra adam gitti.Birazdan alkatraz kuşçusu isimli film başlayacaktı . Kadın küçük odaya gitti kanepeye oturdu karanlık da bir süre kalmak istedi.
    Daha sonra kızına seslendi, çayın ve yemişlerin hazır olduğunu almalarını söyledi.Çocuk korku içindeydi.Ürkek ,çekingen fırladı gitti.
     Küçük odada kızının kanepesinin yanına yer minderini açtı ,minik kuşum dediği kızı yanına yatması için israr etti.O kadar kederli  ve yalnız kalma isteği ile doluydu ki güçlükle hayır  olmaz   diyebildi.Bir an evvel yatmak istiyordu ,sadece oniki yaşında ki,  minik kuşuna kapıyı kilitle aç derse beni uyandır,  bana haber etmeden  açma sakın dedi.Korkuyordu uykuda dövmek gibi huyu vardı  kocasının çünkü.
       Yatağa uzandı üzerini  örttü ,iyice kıvrıldı ağlayarak uyuyakaldı..