|
|
|
PAZAR GÜNÜ
Babası pazar günlerine özel önem verirdi.O gün uykusu kaçıp erken uyanan çocuk için ev çok sıkıcı hatta cehennem olurdu.Zira evde çıt çıkmamalıydı.Babası sabah saat 10 yada 11 sıralarına kadar uyurdu,biraz daha erken uyanmışsa gözü açık kıpırdamadan uzanmış bir şekilde dinlenirdi.Yasemin babasından çok korkardı ayaklarının ucuna basarak yürürdü.Yine uyanmış babasının uyanmasını sessizce beklerken iç sıkıntısından patlamıştı.Babası ona bakkala gitmesi için para verdi ve bir bafra ,iki ekmek ve gazete almasını söyledi.Evlerine yakın olan bakkal Hasan amcaya doğru giderken hep önünden geçtiği geniş bahçesinde pek çok incir ağacı olan evin bahçe tellerinin önüne gelmişti.Çizgili pijamalı iki yaşlı adam az ilerideki bir kadına
-anne yeter gel sonra toplarız ,diyordu.Yasemin'inin kelimenin tam anlamıyla nutku tutulmuştu.Tellere iyice yaklaştı ve merakla bakmaya başladı.Kadın çok yaşlıydı;siyah bir elbise giymiş,başında siyah bir eşarbı vardı.Boynu hortum gibi damar damardı.Yaşlı kadın tel örgünün iç tarafından gülümseyerek Yasemin'e incir taze incir uzattı..Senin adın ne?Hangi apartmanda oturuyorsun ?Diye sordu,Yasemin sorularını cevapladı yaşlı kadın _annene selam söyle size geleceğim dedi.Bir kaç gün sonra Yasemin okuldan geldiğinde siyah elbiseli yaşlı kadını büyük odadaki somyada oturuyor buldu.Yaşlı kadın şefkat ve alaka ile hoşgeldin çocuğum gel bakayım yanıma diye seslendi.Yanıbaşındaki hasır sepetten taze incir uzattı.Biraz konuştular ve az sonrada gitti.Yasemin annesine_ anne sen madam teyzeyi tanıyormuydun ?diye sordu.Şükran hayır kızım uzaktan biliyordum seni çok sevmiş o yüzden gelmiş dedi.
Mahallede madam teyze olarak tanınan ,hitabedilen bu yaşlı ve hayırsever kadın kendi dininden olsun olmasın herkese yaptığı iyilikler ve yardımlarla tanınıyordu.İki yaşlı oğluyla oturduğu evin bahçesinden çıkan incirleri konu komşuya dağıtırdı.Evine kışlık yakacak alamayanlara odun-kömür alır gönderirdi.Komşuları ziyaret eder ,çocuklar için palto,kazak ,okul malzemeleri bırakırdı.Yakın zaman içinde annesi ölen Yaşar ve Münevver ismindeki kızlarında çeyizlerini yapmıştı.Madam teyze yaptığı yardımları kimseye reklam etmezdi.Yardım görenler söylerdi.Şükran'a da Yasemin için kılık -kıyafet hediye etmek istediğini söylemişti.Şükran bunun kesinlikle mümkün olmadığını hele eşinin bunun lafını bile duymasının iyi olmayacağını söyledi.
Madam ,teyze yine geleceğini söyleyerek gitmişti.Şükran bu olay üzerine çok üzülmüştü yoksulluğunun farkında bile değildi.Dışarıdan çok mu kötü görünüyoruz diye düşünüyordu.Son günlerde durumları sıkışıktı fakat hiç kimselerle durumunu paylaşmadığı için dışarıdan bu denli bilindiğini farketmemişti.Evlenmeden önce babasının atelyesinde çorap burnu dikmişti.Tek sıra çorap burnu dikmekte ustaydı bir makinesi olsa evde de dikerdi.Bu fikrini eşine açtı kabul ettiremedi.Eşini ikna edemeyince ağabeyi ve babasıyla görüştü.Ağabeyi olgun ,çalışkan ,ağırbaşlı bir adamdı bütün hayatını eşi ve çocuklarına adamış ailesinin onaylamadığı bir kadınla evlendiği için adeta aforoz edilmişti.Tırnaklarıyla kazıyarak bazı şeylere sahip olmuştu,zengin olmak tek gayesiydi.Bakırköy'ün en işlek caddesinde küçük bir kuyumcu dükkanı verdi.Gecesini -gündüzüne katıp sürekli çalışıyordu
|
|
|
|
|
|
|
|
© Copyright Colours Of Life Tüm Hakları saklıdır
|
|
|
|
|
|
|
|