NİLÜFER

 Nilüfer küçük memur emeklisi bir babanın kızıydı.Anne tarafından seyyid sülalesine mensup olduğunu çok yakın dostları arasında övünerek söylerdi.Babası hakkında herhangi bir övücü yada şikayet eden  sözü yoktu.Annesi ise  hayatında büyük bir yer tutuyordu.Kendisini adeta onun eseri olarak tanımlıyordu.Nilüfer  lise  öğrencisi olduğu yıllarda bir kaç talibi çıkmış fakat annesi geri çevirmişti.Lise ikinci sınıfa geçtiği yaz tatilinde babasının ve annesinin bağlısı oldukları ünlü şeyh efendi haber yollamış ve babası ile görüşmek istemişti.Nilüfer'in  babası heyecanlanmıştı,itina ile giyindi ve hep toplandıkları yere gitti.Şeyh efendi Nilüfer'in  babasını güler yüzle karşıladı izzet-ikramdan sonra hayırlı bir haber olduğunu komşu ilden gelen ve bağlılardan olan kıymetli bir gencin evlenmek istediğini ve kendisinin Nilüfer'i  uygun bulduğunu söyledi.Kız babası konumundaki Halil sadece madem siz uygun gördünüz bize söz düşmez akşama buyursunlar dedi.
       Aslında, şeyhine son derece bağlı yapacağı en küçük işi ,atacağı en ufak adımı bile ondan habersiz atmayan genç  ailesinden habersiz buraya gelmişti.Adeta annesi ve babası nın elinden kurtulmak için buradaydı.Zira annesi ve babası köklü bir aileden geldikleri için kendi buldukları bir kızı alması yönünde baskı yapıyorlar ve ılımlı ,halim -selim bir genç olan Kamil'in tanıştırdığı hiç bir kızı kabullenmiyorlardı.
   Nihayet karı-koca elbirliği ile Kamil için pek uygun gördükleri bir kız bulmuşlardı.Bu kız uzaktan Kamil'in baba tarafına akraba gelen çok zengin ,saygın bir işadamının kızıydı.Kamil'in bütün karşı çıkışlarına rağmen bir emrivakiyle söz kesilmişti bile.Şeyhinden habersiz nefes almaya korkan Kamil ruhen sıkıntı ve rahatsızlık içindeydi.Bu yüzden şeyhine gelmiş olanları anlatmış ve adeta günah çıkarmıştı.Şeyh efendi beklediği gibi sert bir tavır göstermemiş sabırlı olmasını ve herşeyin yoluna gireceğini söylemişti.Bağlılarının çok inandığı Kamil'in de değer verdiği yanındaki sudan  şeyh efendi bir tas içinde uzatmış iç hiç bir sıkıntın kalmayacak demişti.
     Sonraki yıllarda Kamil ikram edilen suyu içtiğinde mutluluktan sarhoş gibi olduğunu ve bütün kaygılarının bir anda silinerek sadece adını duyup yüzünü dahi görmediği Nilüfer'i sevmeye başladığını söylemişti.
     Kız evine yaptıkları kısa ziyaret bir yüzük takılmasıyla sonuçlanmış Nilüfer'de bu durumu gayet doğal karşılamıştı.Kamil çok mutluydu evleneceği kızı şeyhinin tavsiye  etmesi onun için çok önemliydi bu durumda ulvi manalar vardı ve doğacak çocuklarının manevi yönden önemli insanlar olacaklarına inanıyordu.
     Kamil ,baba dostu akrabası ile geldiği bu yerden evine dönmüş bütün gücünü toplayarak eski söz yüzüğünü annesine vermiş ve asla akrabanızla evlenmeyeceğim ısrar ederseniz kaçarım demişti.Sami efendi ve Maide hanım dehşetle oğullarına bakıyorlardı.Ne kadar ciddi olduğunu görüyorlardı yapacak bir şey yoktu nedir bu oğullarımdan çektiğim diye düşündü Maide ,ilk göz ağrısı biricik ilk oğluda böyle yapmış hiç istemedikleri o çingene kadını alarak aileyi rezil etmişti yıllardır görüşmüyorlardı.Sıkıntıyla peki dedi Maide, dediğin gibi olsun.
     Kamil 'in hazırlıkları tamamdı,zengin ve tanınmış akraba kızı için neler neler hazırlamışlardı ,şimdi bu ne idüğü belirsiz kıza mı kalacaktı alınanlar.Maide kararını vermişti madem engelleyememişti burnundan getirirdi.
  Kısa bir süre içinde evlilik olayı gerçekleşti.Kamil döndüğü kızın babasının işyerinde çalışıyordu fakat artık bu mümkün değildi.Balayı bitince İstanbul'a dönme  kararı aldılar.Zaten yıllardır oradaydılar evlilik meselesi için memlekete gelmişler birazda siyaseten burada Kamil'i işe yerleştirmişler fakat iş fiyaskoyla neticelenmişti.Neticede
     İstanbul'a  dönmüşler  ve kısa sürede yeni gelinin odasını döşemiş, dairede bir takım değişiklikler yapmışlardı .Hep birlikte yaşamaya başlamışlardı.Maide herşeye burnunu sokan özellikle cinsellikle ilgili konulara özel merakı olan bir kadındı.Yaşlanmıştı fakat hala bu konulara merakı törpülenmemişti.Nilüfer  ve oğlu odalarına çekilince kapıyı dinlemeye başlardı.Sabahları Kamil işine erkenden gider eşini uyandırmaya kıyamazdı.Maide bu durumu içine sindiremez   eşine yeni gelin hakkında ağzına geleni söylerdi.
  Nilüfer  sinirleri son derece sağlam ,soğukkanlı,işini bilen kurnaz bir kadındı.Kocasına öyle tatlı konuşur ve o kadar güzel davranırdı  ki, Maide bir türlü açacak gedik bulamıyordu.Parmaklarının ucuna basarak salına salına yürüyen yeni gelin göğüs dekoltesi bir hayli cömert bluzlar seçiyordu.Akşam yemeğinden sonra yaşanan manzara tam bir soğuk savaş durumuydu.Nilüfer iri göğüslerini dahada çekici hale getiren pembe ipek  bluzunu giymiş,daracık siyah eteğinin tam ortasında yer alan derin yırtmacı, ponponlu iğne topuklu terlikleriyle mutfağa girmişti.büyük bir meyve tabağına her meyveden soyup dilimleyerek tepsiye koyar,yanına çerez tabaklarını soda ve meyve suyunu ekler salına salına yürüyüşünü davetkar bakışlarıyla destekleyerek Kamil'in yanıbaşına otururdu.Mırıl mırıl sakin ve yumuşacık ses tonuna zaten eşini seyretmekten iyice gevşemiş olan Kamil daha fazla dayanamaz biriki dilim meyveyi zar-zor yeyip hadi canım benim uykum var der odalarına çekilirlerdi.Maide bu duruma çıldırıyordu ,gündüz ne kadar gelinin canını sıkarsa sıksın ne yaparsa yapsın bu gelini hiç bir şekilde durduramıyordu .Oğlunu kıyıda köşede yakalayınca hemen Nilüfer'i şikayet ediyordu ,fakat her şikayette oğlu (anne Nilüfer  hep senden iyilikle bahsediyor seni seviyor sen bir türlü sevemedin galiba kıskanıyorsun) diyordu.Maide 'nin çabaları boşa çıkmış Kamil büyük bir aşkla Nilüfer'e bağlanmıştı.Nilüfer  çok akıllı çıkmıştı.Genç çiftin çocukları olmuyordu bu konuyu gelin hanım  lehine çevirmiş her akşam dışarı çıkıyorlardı.Bir gece yemeğe,bir gece tiyatroya,sinemaya derken hafta geçiyordu.Eşi işe gidince Nilüfer istediği saata kadar uyuyordu.Kocasına öyle bir güven vermişti ki, Nilüfer  Istanbul'a yabancı olduğu halde istediği saatte dışarı çıkma iznini almış sıkıldıkça bir şeyi bahane ederek gidiyordu.Her geldiğinde mutlaka eşi için ufak tefek bir şeyler alır Kamil'i mest ederdi.
    Genç çiftin çocukları olmaması Kamil'i üzsede belli  etmiyordu fakat Maide yerinde rahat duramıyordu konuyu oğluna açmış ve gençleri doktora gitmeye razı etmişti.Neticede Kamil'in çocuğunun olmayacağı anlaşılmıştı Kamil bu duruma çok üzülmüştü genç gelin umur bile etmemişti zaten çocukları pek sevdiği söylenemezdi.Doktora gitme olayından sonra Nilüfer  nedense daha bir mutlu ve  neşeli bir hal almıştı.Aslında Nilüfer büyük bir mücadele veriyordu Maide ile aynı çatı altında yaşamak çok zor, çenesine dayanmak ise imkansızdı.Fakat Nilüfer  büyük bir sabırla bunu başarıyordu şimdi en büyük amacı ayrı eve çıkmaktı.Kamil karısına karşı çok savunmasız ve hatta kılıbık gibi görünsede annesinin yörüngesinden çıkmaya ,ayrı ev tutmaya niyeti yoktu.Nilüfer  bunu öğrendiği zaman hayatının kararını verecekti.
    Evleneli üç yıl olmuştu Nilüfer artık daha özgürdü.Bir kaç kadın arkadaş edinmiş zaman zaman onlara gidiyordu.Bu gidişlerinden birinde arkadaşının astsubay olan eşiyle tanıştı ve çok çabuk bir şekilde bu tanışma yakın ilişkiye dönüştü.Kamil daha çok para kazanmak için sürekli çalışıyor gecesini gündüzüne katıyordu.Nilüfer' de kendi bildiği yolda ilerliyor Maide ise hergün eşi Sami nin başının etini yemekten vazgeçmiyordu.Gençken zalim bir adam olan Sami efendi yaşlanmış ,servetini kaybetmiş,oğlunun yanına sığınmış bir adam olarak adeta dilini yutmuştu.Maide devamlı sen bana böyle davranmadın ,sen bana şunu almadın ,sen beni sevmedin diye söylenip duruyor yaşlı adam gıkını çıkarmıyordu.Nilüfer kendi hayatını yaşıyor sürekli sevgilisiyle buluşuyordu.Nihayet Nilüfer hamile olduğunu anladı.
   Eşine bir rüya gördüğünü şeyh efendiye gitmeleri gerektiğini söyledi.Kendisi sık sık ziyarete giden Kamil, eşinin bu isteğini seve seve kabul etti.Birlikte gittiler.
   Şeyh efendi çocuklarının olması için okunmuş su vererek bir kısmını içip diğer kısmıyla yıkanmalarını söyledi.Yeniden evlerine döndükten kısa bir süre sonra Nilüfer eşini çocukla müjdeledi.Dünyalar Kamil'in olmuştu, doktordan aldığı rapor hiç aklına takılmıyordu bile ,öyle ya onun şeyhi her şeye kadirdi.
    İlk çocuğu erkekti.Bu arada Nilüfer sevgilisi ile yolunu zorda olsa ayırmıştı.Kendisini seven kocası ise başka bir adamın bebeğini büyük bir sevgiyle büyütüyordu.