|
|
|
ÇOCUKLUĞUM
Zuhuratbaba mahallesi Resneli sokakta iki odalı bir apartman dairesi.Dairenin küçük odasında adeta iğreti duran odun sobası.Genç kadın sürekli ağlayan bebeğinin altını açmak için sobanın önüne minik yer minderini açmış bebeğini yatırmıştı dört yaşındaki büyük kızına kibriti getirmesi için sesleniyordu .Kendi taksisiyle dolmuş şoförlüğü yapan eşinin banyoda çamaşır leğeninin içinde eski motoryağı ve talaşı karıştırarak yaptığı topaklardan birini sobaya yerleştirdi kızının getirdiği kibritle gazete kağıdını yakarak sobayı tutuşturdu.Bezgin bir bakışla kızına baktı ,sobanın aniden parlayan ışığı küçük kızı çok sevindirmişti.Avuçlarını sobaya yapıştırmak ister gibi yaklaştırdı.Genç annenin adı Şermin'di.Şermin, özenle yıkayıp kaynattığı bebek bezlerinden birini alarak sobanın karşısına geçti.Eliyle gererek kurutmaya çalışıyordu ama bu nafile bir çabaydı .
Odanın içi o kadar soğuktuki camlar incecik çizgiler halinde buz tutmuştu.O yıl büyük KAR dedikleri yıldı.1967 yılının 5 Ekim günü doğan bebek doğduğundan beri ne beslenebilmiş ne de doğru dürüst ısınabilmişti.İyi beslenemeyen mutsuz annesinin sütü olmamıştı ki.Şermin kapıdan en fazla yarım litre süt alıyor onu da suyla karıştırarak mama yapıyordu.Şiddetli geçen kış ortasında odunsuz kömürsüz ısınmak mümkünmüydü?Bir an parlayıp çabucak sönen yağlı talaş da bitmişti.Zaten iki leğen kadar bir şeydi.Şermin bebeğini kucağına aldı ,hiç bir ısıtıcı özelliği olmayan bez basma türü şeylere sarıp sarmaladı 5.kattaki komşu Songül ablaya çıkıyordu .Arada bir bez kurutmaya gittiği için zaten utangaç bir kadın olan Şermin içinde bulunduğu durumdan çok sıkılıyordu.Yanında büyük kızı Tuna kucağında minik bebeği ve bir kaç parça bezle 5.kattaki komşusunun kapısını utana büzüle tıkladı.Kapıyı bütün güler yüzlülüğü ve sıcak kanlılığıyla genç bir kadın açtı ,canı gönülden bir hoşgeldinizzzz diyerek misafirlerini içeri aldı..Onun cıvıl cıvıl konuşkan hali gelenleri rahatlatmıştı.Ne samimi ne tatlı dilli iyi bir kadındı bu songül abla.4 yaşındaki Tuna çok sevinmişti geldiklerine .Sevinçle gürül gürül yanan sobanın yanına oturuverdi.Avuçlarını açtı yine,yüzünü iyice kızarana dek yanaştırdı.Burası ne güzeldi.,perdeleri bile vardı.Çiçekli pilili somya örtüsüne takıldı gözleri , somyanın üstündeki renkli kare kırlentler ne hoştu.Bu somyanın aynısı bizdede olsa keşke altında ne güzel evcilik oynarım diye düşündü.Annesi aceleyle bezleri sobanın tellerine atmıştı bile.Ne kadar oturduklarını bilemiyordu küçük Tuna
annesi haydi gidelim deyince usulca kalktı tamda uykusu gelmişti gitmek istemiyordu ama bu güzel ev kendi evleri değildiki
|
|
|
|
|
|
|
|
© Copyright Colours Of Life Tüm Hakları saklıdır
|
|
|
|
|
|
|
|